Paranteral Destek Terapileri

Sıvı tıbbi takviye ve desteklerin doğrudan damara ve kas içine uygulanma veya infüzyonudur. 

Vücudumuz görünen kısmı etten kemikten görünmeyen kısmı ise elementler ve minerallerden oluşur. Bu element ve minerallerin kaynağı ise insan bedeni için yediğimiz ve içtiğimiz gıdalardır. Paranteral terapiler vitaminler, mineraller, proteinler, glutatyon ve aminoasitler gibi antioksidanlar içerir. Malesef günümüz koşullarında kaliteli besin kaynaklarına ulaşmak oldukça güç. O yüzden temel mineraller, elementler eksik kalıyor, vücudumuzda bunların eksikliğinde hücresel harabiyete uğrayarak hastalıklara sebep olabiliyor. Bunun önüne geçmek için parateral destek tedavileri uygulanmaktadır.

Paranteral terapiler sadece hasta, yetersiz beslenen kişiler için değil sağlıklı bireylerde genel sağlığını yükseltmek korumak, yaşam süresini artırmak ve antiaging sebepleri ile tüm dünyada kullanılmaktadır. 

Paranteral tedavide en çok kullanılanlar, C vitamini, glutatyon, alfa lipoleik asit, NAD+, selenyum, çinko, magnezyum, biotin, circumin, lisin, arginin, taurin ve kombine kullanılar Myer’s Kokteyleri, saç-tırnak kokteyleri, detoks kokteyleri vb. 

Vı̇tamı̇n C:

Damar yolu ile yüksek doz uygulandığında antiviral, antibakteriyel, antiparaziter ve antikanserojen özelliktedir. Oral olarak alınamayacak kadar yüksek dozlar kullanılır. Bu özelliklerinin çalışması için etkin olabilmesi için kanda belli bir yüksek seviyeye çıkması gerekir.

  • Tümör dokusunu sızarak oksidan etkisi ile kanserli hücre ölümünü sağlar.
  • Yara iyileşmesinde
  • kollajen yapımı artırmada
  • Bağışıklık sistemini güçlendirme
  • kronik yorgunlukta enfeksiyonla
  • kanserle mücadelede kullanılır.

Uygulama çok yavaş olmalıdır.

  • Bağışıklığı destekler
  • Cildi canlandırır
  • Hüçreleri korur, yeniler
  • Detoks etkisi yapar
  • Ağır metallerin atılmasını sağlar
  • Kronik yorgunluğun giderilmesinde etkilidir
  • Sigara kullananlara öncelikle önerilir

     Yüksek dozlarda 7.5-25 mg arası enfeksiyonla mücadelede etkin dozlarken kanserle 40-80 mg arası dozlar yapılmaktadır.

Glutatyon

Glutatyon tedavisinde kullanılan glutatyon vücuda zarar verebilecek olan toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını ve yok edilmesini sağlayarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için kullanılan çok güçlü bir antioksidandır.

Birçok hastalıktan korunmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilmek için gerekli olan glutatyon molekülü glisin, sistein ve glutamin amino asitlerinden oluşmaktadır. Glutatyon vücudun temel protein komplekslerindendir ve olmasa olmazdır. 35 yaşına kadar vücut aldığı gıdalarla üretebilse bile, sonrasında eksikliği ortaya çıkar. Yapılan nörolojik hastalık çalışmalarında glutatyon seviyelerinin normalleştiğinde hastalık semptomlarının hızla düzeldiği görülmüştür.

  • Bağışıklığı destekler, antioksidan ve antiviral, antibakteriyel özelliği ile enfeksiyonlardan koruyucudur.
  • Hücresel rejenerasyon yapar. Özellikle cilte antiaging özelliktedir.
  • Uyku problemlerinde, parkinsonda, fibromiyaljilerde, kanser hastalarının destek tedavilerinde önemlidir
  • Karaciğer detoksunda, insilün direncinde, kronik yorgunlukta etkilidir
  • Glutatyon destek tedavilerinde doktorunuzun önereceği sıklıklarda ve dozlarda idame uygulamalar yapılır.

Myer’s Cocteyli

Bir vitamin ve mineral kompleksidir. İçerisinde c vitamini, magnesiyum ve b vitaminleri (b1, b2, b3, b5, b6) uygun dozlarla kombine edilmiştir.

  • Özellikle günümzde NAD+ ile birlikte alkolizm ve bağımlılık tedavilerinde etkin rol oynarlar.
  • Kronik yorgunluk, isteksizlik, koordinasyon güçlüğünde hücre enerji seviyelerini yükselterek hücre harabiyetini engellerler.
  • Vücudun vitamin ve enerji eksiğini tamamlar.
  • Stresin vücuttaki yaratığı olumsuz etkileri toparlar.
  • Migren ve vücut ağrılarının giderilmesini destekler
  • Anksiyete ve depresyonun oluşturduğu dejenerasyonu toparlar.

NAD+

Nikotin amid dinükleotit olarak açılımı olan bir moleküldür. Vücudumuzun gıdalardan aldığı enerjiyi üretmesine ve kullanabilir hale getirmesini sağlar. Hücrenin enerji döngüsünün başındadır ve yönetir.

  • Hücre içinde mitokondriyal anti-aging olarak (yaşlanma karşıtı) rol oynar.
  • Yapılan çalışmalarda telomerlerin ömrünü uzattığı bulunmuştur. YANİ ÖMRÜ UZATIR.
  • Hücre yenilenmesinde rol oynar
  • Enerji akışını destekler
  • Bilişsel fonksiyonların onarımı ve gelişiminde etkilidir Nörolojik hastalıkların tedavisinde etkilidir
  • Odaklanma problemleri, mental düşüklük, depresyon, bağımlılık tedavilerinde önemli destek sağlar 

Alfa Lipoik Asit

Vücutta üretilen temel yağ asitidir. 35 yaşından sonra üretim yavaşlar. Takviyelerle desteklemek gerekir.

  • Hücre harabiyetini önler. Güçlü antioksidandır. Detoks etkisi ile karaciğeri etkileyen toksik maddeleri vücuttan uzaklaştırır.
  • Diyabetten korunmada, glukoz kontrolünde ve nöropati gibi kronik hiperglisemiye bağlı komplikasyonlardan korunmada etkilidir 
  • Yüksek anti aging/ yaşlanma karşıtı etkisi vardır. Serbest radikallerden etkisiz hale gelen antioksidanların yeniden üretilmesini destekler 
  • Direkt olarak C vitamininin, indirekt olarak E vitamininin yeniden oluşumunu sağlar. Araştırmalarda, alfa lipoik asitin hücreler arası glutatyon ve koenzim Q-10 seviyelerini arttırdığını da bulunmuştur. 
  • Beyin hücrelerinin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. 
  • İnme geçiren hastalarda beyin hücrelerinin yenilenmesine yardım eder 
  • Damar tıkanıklığını engelleyerek, damar sisteminin genç kalmasını sağlar 
  • Alfa lipoik asitin arsenik zehirlenmelerinde kullanılabileceği hayvan çalışmaları ile gösterilmiştir. 
  • Kadminyum civa gibi ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar 
  • Katarakt, Glokom gibi göz hastalıklarının tedavisinde etkilidir 
  • Radyasyon yaralanmalarından korunmayı sağlar 
  • Santral sinir sistemini oksidatif hasardan korumak suretiyle çeşitli nörolojik bozukluklardan korur. 
  • HIV tedavisinde yardımcı olarak uygulanabilmektedir