Tüm dünyada alerjik hastalıklar her geçen gün hızla artmaktadır. Her yaş grubunda görülebilir. Cinsiyet fark yaratmaz. Genetik zemin önemlidir. Genetik yatkınlığı yüksek olan kişilerde çevresel alerjenler daha yüksek hastalık yapma potansiyeline sahiptir.

Alerjik hastalıklar için bir diğer hastalık zemini yaratan faktör detoks organları sistemleri tarafından temizlenmemiş vücudun alarm sistemerini harekete geçirecek şekilde toksik yüklü kişilerdir.

Alerjenler alerjiye sebep olan maddelerdir. Dünyada ne kadar canlı ve cansız madde varsa o kadar da alerjen vardır. Yani olasılık sınırsızdır. Bu olasılıklar içinde en sık ev tozları, polenler, küfler, evcil hayvan alerjenleri, gıda alerjenleri, ilaçlar, metaller, kozmetikler yer alır.

Alerjik hastalıklar kronik hastalıklar içerisinde ilk sıralardadır. Özellikle solunum yolu ile alınan alerjenlerin yarattığı tablo alerjik nezleden şoka kadar uzanan bir skaladır ve alerjinin en ciddi halidir. Hayati tehtit vardır

Alerji tedavileri ciddi dikkat ve zaman alır. Önce alerjen maddeyi tespit edebilmek için nabız ve kan testleri uygulanır. Sonrasında saptanan alerjenler üzerinden detoks programları, eliminasyon diyetleri, şelasyon programları, paranteral destekler ve getat terapileri ile kombine terapiler uygulanır. Hastanın mevcut toksik ve alerjen yükü boşaltılarak hasta rahatlatılır. Bu süreçte duygusal destek terapileri ile iyileşme desteklenir ve vücudun o alerjene verdiği yanlış ve kontrolsüz cevap normalleştirilir. Tedavi haftalık periyotlarla uygulanır ve takip edilir.