Suçluluk Hissi
Demet Hanım’ın sürekli ağlama isteği vardı. Hayatında her şey iyi gitmesine rağmen o kendini çok kötü hissediyordu ve bu durumdan suçluluk duyuyordu. Bazen günlerce eli kolu kalkmıyor, sebepsiz ağlamaları geliyordu. Evde çocukları artık dayanamıyorlardı onun bu durumuna. Eşi yurtdışında çalışıyordu ama onun da aklı hep eşindeydi. “Hayatımda her şey yanlış, artık yaşamak ağır geliyor bana. Onları üzdüğüm için çok mutsuzum, onların da hayatlarını mahvediyorum.” diyordu.
Yaptığımız çalışmada, yurtdışındaki eşine olan duyguları öne çıkmıştı. Annesinin cenazesine yetişemediği için eşine çok kızgındı. “Beni yalnız bıraktı, ona en çok ihtiyacım olduğu anda yoktu. İsteseydi gelirdi.” diyordu. Bunun için eşini uzun süre affetmemişti. “Yıllardır ona ve ailesine köle gibi hizmet ettim, tüm akrabalarına yıllarca evimi açtım, hepsiyle ilgilendim. Eşim hep uzaktaydı. Bir gün bile gıkım çıkmadı.” diyordu.
Annesi uzun süredir hastaydı. Babası zaten o bebekken vefat etmişti. O yüzden annesinin vefatı kendisini çok yalnız hissetmesine sebep olmuştu. En çok ne zaman eşine kızdığını sorduğumda, tereddütsüz; “Annemi toprağa, babamın yanına koyarken.” dedi. O anı çalıştık. Bir hafifleme olduğunu söylüyordu ama eşiyle yüzleşmesini istediğimde tüm kızgınlığı geri gelmişti. Aslında ona kızgınlığı daha derinlerdeydi. Kendisini yalnız bıraktığını, onun yüzünden kadınlığının da boşa geçtiğini söyledi. Demet Hanım orta yaşlarının sonundaydı. Hoş bir kadındı. Kocasının uzakta olması onun bazı beklentilerini karşılayamamasına sebep olmuştu. Şimdi menopoza girmiş olması, kızgınlığını daha da körüklemişti. Annesinin ölümü tüm bu duygularını uyandırmıştı. Tek tek, önce onu kilitleyen duygu ve düşüncelerini temizledik. Sonra bedeninde hissedip karşılanmayan duygularının verdiği ağırlığı çalıştık ama Demet Hanım bir türlü konsantre olamıyordu. Anlatmadığı ve onu rahatsız eden bir şeyler vardı. En sonunda anlatmaya karar verdi. Yıllar önce, gençken bir gönül macerası olduğunu, bunu kimsenin bilmediğini, kısa sürdüğünü ama sonrasında çok pişman olduğunu anlattı. Aslında bundan dolayı suçluluk hissediyordu ama en çok da eşine kızıyordu onu ihmal ettiği için. Demet Hanım’ın asıl suçluluk hissettiği olayı bulmuştuk sonunda. Diğerleri buzdağının görünen kısmıydı sadece. Çoğu zaman hastalar bu tarz hikayelerini başta paylaşmazlar. Kendilerinden emin olamazlar veya hazır hissetmezler ama tam bir iyileşme için gerçek kaynağa inilmesi gerekir. Aynı Demet hanımda da olduğu gibi… Demet hanım artık çok daha mutlu. Yaşadığı olayın yüklerini sırtından atınca yeniden hayata döndü.
Görüşlerinizi yazın.