
Açlık Korkusu
02/03/2024
O kadar görsellik öncelikli bir zamandayız ki, sanki her şey dış görünüşümüzden ibaret. Sosyal ilişkilerimizden ikili ilişkilerimize, iş ilişkilerimize, kilomuzdan tutun da giydiğimiz giysilere, kullandığımız telefonlara, kokumuza, arabalarımıza, evlerimize, gezdiğimiz yerlere kadar… Her şeyimiz bir marka deryasının peşinde. Hiçbir şeyi, sadece bizim önceliğimiz olduğu için yaşamıyoruz. Genel kabule ve takdire uyabilmek için yapıyoruz. Önce cilamızı parlatmamız lazım. İçinin ne olduğuyla artık kimse ilgilenmiyor.
Ne yazık ki her gün görsel basın ve iletişim araçlarında bunu körükleyen yüzlerce haber var. Görseli iyi olanı takip ediyoruz. Kötü olanı ise acımasızca eziyoruz. Çok katı bir presten geçiriyoruz. Baklavalar kabul görüyorsa, tüm genç adamlar spor salonlarına koşuyor. Kızlar pahalı arabalı adaydan yana kullanıyorlar her zaman oylarını. Yerken ne hissettiğin değil artık yemek yemenin anlamı, ne kadar havalı yerde yediğin. Ortalık hep birbirine benzeyen insan klonları ile dolu. Herkesin burnu yapma, dudaklar dolgulu. Yeni çıkan telefon modelini takip etmek zorunda hissediyoruz. Pek çok şey değişti. Bu değişim yoruyor hepimizi. Yaşam şartları içinde güçümüzü aşıyor. Yetemediğimiz yerde, eksikliğinin getirdiği sıkıntıları yaşıyoruz.
İletişime Geç