Başka Bir Obsesyon – Kaka Takıntısı
02/03/2024Karanlık Korkusu
02/03/202412 yaşındaki Metin ailesiyle birlikte gelmişti; annesi, babası ve erkek kardeşiyle… Anne ve baba son derece kaygılıydı. Bana “Son çaremiz sizsiniz, çok zor durumdayız” diyorlardı. Metin umursamaz bir halde oturuyor, bizimle ilgilenmiyordu. İçimizde çok eğlenen biri vardı, o da Metin’in erkek kardeşiydi. Abisinin sıkıntısı onu bir hayli mutlu ediyordu. Durumdan bir abi kardeş kıskançlığı olduğu anlaşılıyordu.
Metin’in problemi ise bedenine göre kıyafetler giymek istememesiydi. Üzerine giysilerinin değmesinden hoşlanmıyordu. Özellikle yıkanan çamaşırları giymek onu daha çok geriyordu. Sürekli iki beden büyük giysiler giyiyor, yıkandıkları anda bir daha giymek istemiyordu. Bu yüzden alay konusu oluyordu. Okulda ona, ‘şarlo’ diyorlardı. Evde kardeşi sürekli abisine takılıyor, kavga çıkıyordu. Metin sürekli gergindi ve uyku problemleri yaşıyordu. Eğer zorla bedenine göre kıyafet giydirilirse, büyük bir öfke krizine giriyordu. Aileden izin isteyip Metin’le baş başa kaldığımda üzerine göre bir şey giydiğinde ne hissettiğini sordum. Cevabı çok netti: “Ölecek gibi hissediyorum.’’
Çocuklar duygularını söylerken samimidirler, süslemezler. Nasıl olacak bu dediğimde, “Bilmiyorum, beni sıkıyorlar, nefes alamıyorum, daralıyorum, değdiğinde sanki ölüm değmiş gibi hissediyorum” dedi.
Düşünce:
-Dar kıyafetler beni öldürecek.
-Dar giyersem beni sıkacak.
Duygu:
-Ölecek gibi hissediyorum.
-Çok korkuyorum.
-Çaresiz hissediyorum.
-Ölüm değmiş gibi hissediyorum.
Bedensel:
-Daralıyorum.
-Nefesim kesiliyor.
-Beni sıkıyor.
Tek tek bunlara çalıştık. Biraz rahatlamıştı. Bu sıkıntısıyla ilgili başka neler hissettiğini sorduğumda çok kızgın olduğunu, kimsenin onu anlamadığını, herkes alay ettiği için insanları sevmediğini söyledi. Beraber bunlara da çalıştık. Daha da rahatlamıştı. Ona şimdi üzerine göre giysi giymeye hazır olup olmadığını sorduğumda yüzünü buruşturdu ve rahatsız oldu. “İstemiyorum” dedi.
Evet, rahatlamıştı ama sorun geçmemişti. Metin’e böyle bir şeyin olabileceğine nasıl inandığını, onun akıllı bir çocuk olduğunu, benim onu anladığımı anlattım. Sonra mutlaka bir yerde bunu görmüş olması gerektiğini, izlediği ya da okuduğu bir şeyin de onu etkilemiş olabileceğini söylediğimde gözleri parladı. 7 yaşındayken bir film izlediğini, oradaki çocuğun giydiği kıyafet bedenini tamamen sarıp eriterek yok ettiğini, çok korkunç olduğunu hatırladı. Yavaş yavaş detaylar da aklına geliyordu.
Evet, yine bir film ve korku dolu sahnesi söz konusuydu… Metin’e korkularının kaynağının bu izlediği sahne olduğunu, onu beraberce temizlersek rahatlayacağını anlattım. Metin, “Yani geçecek mi gerçekten?” diye sordu. Hastalarıma hep söylediğim bir şey vardır. Bir sıkıntıyı azaltabiliyorsak onu tamamen geçirebiliriz de… Çünkü cevap alıyoruz demektir.
30 dakika sonra Metin tamamen rahatlamıştı. Aileyi çağırdım ve eve gittiklerinde Metin’e kendi bedeninin kıyafetlerini vermelerini ama onu zorlamayıp, kendini hazır hissettiğinde giymesini beklemelerini istedim.
İkinci ziyaretlerinde küçük kardeş hariç herkes mutluydu. Metin yine üzerine bol gelen bir kıyafetle gelmişti. Annesi, Metin’in benim yanımda denemek istediğini o yüzden geldiklerini ama Metin’in çok rahatladığını, uykularının düzeldiğini söyledi. Metin kısa bir seanstan sonra tişörtünü giydi ve oturdu. Bacak bacak üzerine atarak, “Bir şey yokmuş, geçti, biliyordum zaten” diye gülümsedi.